Kardashianlar Gibi Reality Yıldızlarını İzleyenler Fakir İnsanlara Karşı Daha Acımasızlaşıyorlar.

London School of Economics (LSE)’in yayınladığı bir araştırmaya göre zenginliği ve ünü göz kamaştırıcı şekilde sunan Keeping Up With the Kardashians and The Apprentice gibi programlar, insanları fakirliğe karşı daha kayıtsız hatta düşmanca tavırlara itiyor. Kardashianlar araştırması yakın zamanda Media Psychology dergisinde yayınlandı.

Araştırmaya göre, araştırmacılar “4 tane lüks ürün reklamı, 4 tane pahalı malları gösteren fakirlikten zenginliğe atlamış insanlarla ilgili tabloid gazete fotoğrafı da dahil olmak üzere, reports The Telegraph. denek 487 yetişkine paranın gücüyle ilgili medya mesajları (MMMs) gösterildi.

Diğer bir guruba ise Londra metro sistemi, “doğa görüntüleri ve dinozorlar ile ilgili gazete başlıkları” gibi
daha “tarafsız görseller” gösterildi.

Araştırmacılar aynı zamanda katılanlara hangi sıklıkla — The Apprentice and Keeping Up With the Kardashians — da dahil olmak üzere TV programlarını izlediklerini, zengin ünlüler hakkında sürekli haber yapan 5 İngiliz tabloid gazeteyi, — Vogue ve Cosmo gibi — lüks marka reklamları yayınlayan dergileri takip ettiklerini sordu.

Sonrasında deneklere fakir insanlara karşı davranışları, zenginlik, devlet yardımları ve başarıya bakışlarıyla ilgili sorular yöneltildi. Araştırmacılar (MMMs)’lere maruz kalan deneklerle, fakir insanlara ve sosyal yardım programlarına olumsuz davranışları olan kişiler arasında bir bağlantı tespit etti.

Dahası, zenginliği göz kamaştırıcı şekilde sunan reality programlarının sıkı takipçilerinin, bu programları daha seyrek izleyenlere göre “daha güçlü bir şekilde maddi ve refah-karşıtı tutumlar” sergilediği gözlendi.

Araştırmanın yazarı, aynı zamanda LSE’de Medya ve İletişim Bölümü’nden Dr. Rodolfo Leyva’ya göre, “Sonuçlar gösteriyor ki, paranın gücüyle ilgili medya mesajları’na (MMMs) anlık maruz bırakılma ve sürekli bunların tüketilmesi daha güçlü maddi duygular ve zenginliğe karşı davranışları uyarıyor.”

“İnsanlar doğal olarak maddiyatçıdır ama aynı zamanda sosyal ve de toplumsaldırlar. Bunun ifade ediliş biçimi kültürümüze bağlıdır. Maddiyatçılığın altı mutluluk adına daha çok çiziliyorsa, bu bizi daha bencil ve daha anti-sosyal olmaya eğilimli ve de bunun sonucu şanssız insanlara karşı daha anlayışsız yapar.” diye de ekliyor.